Ana içeriğe atla

duru aydın

piyano genç yetenek
duru aydın

bu paylaşımdan sonra yapılan yeni paylaşımları yukarıdaki bağlantılardan okuyabilirsiniz...

genç piyanist duru aydını ben sadece bir kaç aydır takip ediyorum... adını ilk kez istanbul devlet senfoni orkestrası ve sedat & güzin gürel sanat ve bilim vakfının düzenlediği ulusal genç yetenekler yarışmasında duymuştum... bu yarışmanın ödülleri 19 mayıs 2017 tarihinde düzenlenen atatürkü anma gençlik ve spor bayramında verilmişti... umut sağlam (viyolonsel) ve doğa altınok'un (keman) birinciliği paylaştığı yarışmada; bora demir (korno) ve emre akman (viyola) ikinci olurken, duru aydın da üçüncü olmuştu... o zamandan beri takip etmeye çalışıyorum duruyu ve "nasıl olsa ardı ardına başarıları gelecek, biraz biriksin de öyle paylaşayım" diye bekliyordum...

asıl haberi hemen vereyim çünkü sonuna kadar okuma özürlü bir toplumuz, kaynayıp gitmesin:)... hatta ben buraya kadar okunduğundan bile şüpheliyim... duru aydın; estonyanın narva şehrine gitti, 12. uluslararası chopin piyano yarışmasında (international chopin piano competition) ikinci oldu, ödülünü aldı, konserini verdi ve döndü... yarışmadan önce dereceyle döneceğinden neredeyse emindim... ben uzunca bir süredir hakkında bilgi sahibi olmadığım müzisyenleri, özellikle genç yetenekleri araştırıp yazdığım için artık uzman oldum bu konuda:)... "bu kardeş şunu şunu şunu yapar" diyorum, öyle yapıyorlar:)... "budur!" dediğim hiç bir genç beni yanıltmadı henüz... doğal olarak, duru da yanıltmıyor...

ben genç yeteneklerin öğretmenlerini de mutlaka bildiğim kadarıyla yazmaya çalışıyorum... duru aydının öğretmeni de mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi devlet konservatuvarı piyano ana sanat dalı öğretim üyesi prof. dr. metin ülkü... öğretmen ve aile çok önemli... bildiğim kadarıyla sadece bir buçuk yılda duru aydını bu aşamaya getirmeyi başarmış metin ülkü... sınırsız bir güven duyuyormuş duru öğretmenine... zaten en önemli konu da o...

duru aydın ve prof. dr. metin ülkü
derece aldığı chopin yarışmasındaki bütün kayıtlar youtube da mevcut ancak hem kayıtlar oldukça uzun hem de bir çoğunda "ülkenizde izleyemezsiniz" yazıyor... her günü ayrı video olarak paylaşmışlar ve sekizer saatlik videolar... ben zamanla bir şekilde halleder, paylaşırım yarışma performanslarını çünkü durunun rakipleri oldukça güçlüydüler tahminimce ve kendisi onların arasından sıyrılmayı başardı... özellikle rus çocuklar bu konuda oldukça iyidirler bildiğim kadarıyla ama duru aydın rusyadan iki gencin arasında ikinci olmayı başardı... kutluyorum...

yarışmadan müthiş bir performans paylaşayım hemen... chopin - fantaisie-impromptu op. 66 no. 4



rusyadan timofei starovoitov'un birinci, aksinia semernina'nın ise üçüncü olduğu yarışmada ikinci olmayı başaran duru aydın, kontserdimaja geneve konser salonunda düzenlenen final konserinde fantaisie-Impromptu çalmış... chopin yarışmasının finalinde bu eseri seslendirmek de apayrı bir güzellik... yarışmanın konsepti gereği, ağırlık chopin eserlerindeydi ve her yarışmacı kendi ülkesinden bir bestecinin eserini de seslendirmek zorundaydı... duru aydın da ulvi cemal erkin'in tek piyano için 1931 yılında yazdığı beş damlayı çaldı yarışmanın ilk gününde... bu eserin de jüriyi oldukça olumlu etkilediği belirtiliyor...

cemal reşit rey konser salonunda, mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi devlet konservatuvarı genç orkestra eşliğinde güzel bir duru aydın yorumu ile yavaş yavaş bitireyim... 23 nisan konserinden...



2005 doğumlu duru aydın... 5 yaşında aytaj rzaguliyeva ile marmara üniversitesinde başlamış piyanoya... 2013 yılında yarı zamanlı olarak başladığı mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi devlet konservatuvarına 2015 yılında tam zamanlı öğrenci olarak devam etmeye başladı... bir yandan da marmara üniversitesinde dr. özcan özbek ile solfej çalıştı... halen mimar sinan üniversitesinde devam ediyor eğitimine prof. metin ülkü ile... royal schools of music abrsm nin 8 aşamalı sınavlarını takdir belgesi alarak başardı... 2014 yılında, italya milano da düzenlenen piano talents yarışmasında 2. oldu... 2016 yılında aynı yarışmaya yine katıldı ve birinci oldu... 2017 yılında, ulusal genç yetenekler yarışmasında üçüncü olan duru aydın, aynı yıl düzenlenen 12. uluslararası pera piyano festivali yarışmasında da birinci oldu... bunlar sadece benim bildiklerim, fazlası var mıdır? bilmiyorum...

hayran kaldığım bir performansla bitireyim artık... metin ülkü öğrencilerinin bir ay kadar önce eskişehirde verdikleri konserden kesitler... ilk piyanist duru aydın... durunun son hamlesine bayıldım:)... yuja wang finallerine benziyor:)... bu konserdeki diğer isimler ise sırasıyla şöyle: zehra tuncer, ufuk altıntaş, emine gasanova, barış kahraman ve ışıl giray... harika bir konser olmuş, izlemedim ama izleyenler öyle diyorlar...



duru aydın hakkında şimdilik çok az bilgi sahibiyim... bilgi derken, kastettiğim biyografik bilgi değil... ben daha çok gençlerin dünyaya, sanata, hayata bakış açılarını merak ederim... müzik dışında yaptıklarını, geleceğe yönelik planlarını, hedeflerini falan filan... bu arada, flamenco dansında da iyi olduğunu araya sıkıştırayım... yaşı oldukça küçük ama emin adımlarla hızla ilerliyor... özellikle son 2 yıl içinde müthiş bir ilerleme kaydettiği kesin... çok sakin ve olgun bir yapıya sahip ama iddialı ve net hedefleri olan, çok çalışan bir yetenek olduğu anlaşılıyor... daha doğrusu ben öyle tahmin ediyorum... klasik müzik sınırları dışına da çıkar mı ileride? onu tahmin edemedim... yeni haberleri geldikçe yazacağım... ve zaten eminim ki bu yıl içinde en az 2-3 ekleme yaparım bu paylaşıma... sonrası başka paylaşımlara kalır artık... yolun çok başında sayılır ama tecrübesi sürekli artıyor... sadece 1 sene öncesine göre bile kendinden çok daha emin bir duru aydın var bugün... kısa sürede bu derece gelişen durunun, beş sene sonra nerede olacağını tahmin etmek zor değil... özetle; daha çok bahsedeceğiz durudan...

çok keyifli bir radyo parogramı ile bitireyim... mutlaka dinleyin... 94.9 açık radyo / notalarla sohbet / zerhan gökpınar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gelem gelem (djelem djelem)...

çingene bayrağı "öldüğüm zaman beni ayakta gömün çünkü bütün ömrüm dizlerimin üstünde geçti" "gyelem, gyelem", "jelem, jelem", "dzelem, dzelem", "dželem, dželem", "delem, delem", "djelem, djelem", "celem, celem"... ve daha bir çok benzeri türevi var bu "gelem, gelem" in... farklı çingene (roman) diyalektlerinde birbirine benzeyen ama farklı yazılan bir çok örneğine rastladım... aşağıdaki fotoğrafta bile, bir yanda dzelem yazarken, hemen yanında verilen sözlerde djelem yazılmış... en yaygın olarak kullanılan ise "gelem" olduğu için, ben de o şekilde yazıyorum... çingeneler, çingene kültürü, müziği ve çingene katliamı hakkındaki aşağıdaki yazıları da okuyabilirsiniz   çingeneler   çingene müziği   tüm dünyadaki çingene halklarının ortak marşı oluyor gelem, gelem... insanın içini titreten çok önemli bir çingene şarkısı... zarko jovanovic e ait... çingeneler arasında çok sevildiği içi

çocuğa gitar nasıl alınır?

başlığı atmam çok uzun sürdü!... "çocuğa gitar nasıl alınır" tuhaf geldi... "gitar çocuğa nasıl alınır" daha tuhaf... "nasıl çocuğa gitar alınır" ilginç oldu... "çocuğa nasıl gitar alınır" daha değişik oldu... her neyse işte, yazının bütün bu değişik sorulara yanıt vermesine çalışayım da olsun bitsin... aslında çok zor bir konu hakkında yazacağım çünkü bu sayfaya "çocuğuna gitar almayı düşünen ama bunu nasıl yapması gerektiğini bilmeyen, işin içinden çıkamayan kişiler" arama motorları tarafından zorla getiriliyorlar ama bu sayfada öyle bir konu yoktu... artık olmak üzere... gelen kardeşlerimiz elleri boş dönmesinler diye düşündüm ve bildiğim kadarıyla yazayım dedim... "çocuğa gitar nasıl alınır" ve "gitar çocuğa nasıl alınır" sorularının yanıtı basit ve hemen geçeceğim; cebe bir miktar para konulur ve müzik aletleri satan yerlerden birine gidilip, satın alınır... bunu geçiyorum... "nasıl çocuğa gitar a

mohsen namjoo

az önce tanıştım mohsen namjoo ile ve yine ilk dinlediğim parçasında, hatta daha parça başlar başlamaz "budur" dediklerimden oldu... şu anda henüz 2. parçadayım ve dinlediğim ilk parça ile ikinci parça arasında zerre kadar alaka yok! sevdim bu adamı:)... zannedersem zaman zaman olduğu gibi "çok engin bir derya" ile karşılaştık yine ve zaten ben de bu bloğu boşuna yazmıyorum, öğreneceğiz bakalım ne kadar enginmiş mohsen namjoo ... karşılaştığım ilk bilgiyi -saçma da olsa- hemen vereyim; ülkemizde muhsin namcu diyenler de var!... hatta uzun uzun tartışmalar bile yapılmış bu konuda!... biri diyor sen hatalısın, öbürü diyor; hayır sen yanlışsın... her konuda olduğu gibi, bu konuda bile ciddi bir ayrışma söz konusu... klasik ülkemiz insanı durumu... tamam, gerçek adı doğal olarak farsça ve yazılışı farklı çünkü mohsen namjoo iranlı bir sanatçı... bu konuda bile tartışmaya ne gerek var anlamış değilim... çok mu zor? bakarsın adamın sayfasına, o neyi kabul etmişse, s

gnossienne

source: martha graham center of contemporary dance www.marthagraham.org Photograph by Soichi Sunami gnossienne denince akla önce yaratıcısı erik satie geliyor doğal olarak ama onun dışında akla hayale gelebilecek her şey de geliyor ruh durumuna göre... özellikle o büyük üne sahip olan gnossienne no 1 dinlerken ben parçayı her seferinde başka başka hissediyorum... bu eserin aslında hiç bir şekilde eğlenceli, neşeli vb filan olması mümkün değil gibi çünkü doğaya aykırı ama bana komik ve neşeli geldiği bile oldu!... yorumu dinleyenin ruh durumuna  bırakabilen bir eser... önce şu yukarıdaki fotodan bahsedeyim, koreografisi amerikalı efsane kadın dansçı martha graham a ait 1926 nisanında prömiyeri yapılan dans gösterisinden... fotoğraf 1927 yılına ait ve gnossienne dans performansından bir enstantane... martha graham, 1991 yılında 97 yaşında öldü... amerikanın en eski dans kumpanyasının kurucusu ve ölene kadar da koreografilerini sürdürmüş... gnossienne ise martha grahamın ilk ba

çocuklar müziğe hangi enstrümanla başlamalı?

piyano neden bu paylaşımı yapıyorum? önce onu yazayım... neden olacak, çok soru geliyor... çocuk ve genç sanatçılarımızı paylaştığım için sık sık, doğal olarak bana soran aile çok oluyor bu konuyu ve bazı başka konuları... en çok sorulan sorulardan biri de şu: "bizim çocuk müziğe çok meraklı, hangi enstrümanla başlasın? hangi kursa gönderelim?" kabaca bu soru çok geliyor... tabii devamı da var... bir kaç soruyu da ayrı bir paylaşımla yazarım... daha önce çocuğa gitar nasıl alınır? gibi bir paylaşım yapmıştım, onu okuyan, bu piyano işini de soruyor haliyle... bir çok özel kurs var... enstrüman satan mağazalar var... müzik öğretmenleri vs var ama galiba anladığım kadarıyla aileler verilecek cevabın tarafsız olmasına özen gösteriyorlar... yani doğal olarak işin içinde ticari, parasal, ekonomik vs vs konular olunca, galiba tatmin edici olmuyor... mesela piyano kursu veren bir yere sorduklarında aldıkları cevabın "piyano" olması onları tatmin etmeyebiliyor... beni de e

can özhan ve öğrencileri

can özhan yazıya nasıl başlayacağımı bilemedim... kaç aydır duruyor bu paylaşım taslak olarak ama elbisesini giydirip, paylaşmam lazım... ben normal koşullarda can özhan gibi ünlü ustaları değil de, ünlü birer usta olacak genç sanatçılarımızı yazıyorum... can özhan da genç sanatçı ve 32 yaşında bu aralar ama bloğun konseptinin çok dışında bir sanatçı artık... çok başarılı ve benim hiperaktif sanatçı olarak tanımladığım sanatçılarımızdan can özhan da.. konserler, projeler, ustalık sınıfları, orkestra kurmalar vb bir çok farklı aktivite devam ederken, bir çok da genç kemancı yetiştirdi ve yetiştirmeye devam ediyor... hepsi de çok başarılılar ve aslında her biri ayrı ayrı paylaşımları fazlasıyla hak ediyorlar ama ben bu tip paylaşımlar yapmayı tercih ediyorum.. yani ortada bir proje, orkestra, destek programı vs gibi bir ortak çalışma içinde yer alan genç sanatçılarımızı paylaşma gibi... bu paylaşımın konusu ise; en az sanatçılığı kadar başarılı olduğu öğretmenliği can özhan'ın... v

gordion oda orkestrası

gordion oda orkestrası geçtiğimiz haziran ayında yeni bir orkestramız daha dünyaya geldi.. gordion oda orkestrası .. son yıllarda bu konuda çok güzel kıpırdanmalar var ve yeni orkestralar, korolar, projeler, etkinlikler dikkat çekmeye başladı.. bu yeni ve genç oluşumların bir kısmı maalesef çinliler yarasa çorbası içtikleri için çeşitli şansızlıklara denk geldiler ama ben kaldıkları yerden yollarına devam edeceklerinden eminim... orkestranın en önemli hedefi; genç sanatçılara mesleklerini icra edebilme şansı vermek... sadece orkestracılık anlamında değil, solistlik anlamında da kendilerini gösterebilme yolunu onlara açmak... tabii ki bunu yaparken benim gibileri de barok konserlerle buluşturacaklar... buluşacağız gordion oda orkestrasıyla ancak birlikteliğimizin devamı için sürdürülebilirliğin sağlanması da şart... oldukça fazla sayıda genç sanatçımız gordion bünyesinde bir araya geldiler ve büyük bir heyecanla çalışmalarını sürdürüyorlar.. günümüz şartlarında, mutlaka sponsorlarının o

org

benim hastalık boyutunda bir takıntım vardır bu org konusunda, bir kaç paylaşımımda bahsetmiştim daha önce... ülkemizde "org" olarak adlandırılan çok geniş bir müzik aleti grubu olması ve farklı adlandırılmalara gidilmeden, tamamına org adı verilmesidir bu takıntı... aslında bu takıntımda pek de haklı değilim, biliyorum ama üzerinde tuşları olan, birbiriyle alakasız her türlü cihaza tek bir isim verilip, org denmesini de hep yadırgamışımdır...  keyboardlar & piyanolar  başlıklı eski paylaşıma göz gezdirirseniz anlarsınız bu takıntımı... bu gereksiz takıntımda pek de haklı değilim dememin sebebi ise şu; aslında benim "org" denilip geçilmesini yadırgadığım cihazlar da "org" denen şeyin geliştirilmiş, elektronikleştirilmiş, dijitalleştirilmiş halleri... üstelik türkçe karşılıkları da yok ve tamamına org deyip geçmek de yanlış sayılmaz... benim takıntılı biçimde "gerçek org" dediğim ve hayranı olduğum şey aşağıdaki muhteşem varlık oluyor...

ilham perileri

ilham perileri (müzler) biraz sakat bir konuya dalasım geldi, bakalım işin içinden çıkabilecekmiyim... şu anda çok az bilgim var şu ünlü ilham perileri hakkında... şöyle bir olası kaynaklara da göz gezdireyim dedim, gözüm de korktu ama yıllardır hep ilgimi çeker bu ilham perileri... müzler de deniyor, musalar da... ingilizce muses... hemen her dilde yunanca orijinaline sadık kalınmış... Μοῦσαι (moũsai) ise orijinali oluyor... yunanca tabii... müz kelimesinin kökeni de "men" miş... bana pek bi alakasız geldi ama öyleymiş sonuçta... men kelimesi ise çok fazla ciddi anlamlar taşıyor: akıl, düşünce ve yaratıcılık!... umarım ingilizce insanoğlu denen "men" buradan gelmiyordur ama sanki öyle... bu kadarla da kalmıyor, bu 3 ana kavramın altını dolduran konular çok önemli; bilim, edebiyat ve sanat... konu ağır anlayacağınız... men kelimesinden köken aldığı söylenen müzler ise sanat, bilim ve edebiyat alanında eserler veren insanlara ilham getirmekle görevli periler.

concertgebouworkest'te üç bilkentli

meriç nisan soytutan (viyola), arcan isenkul (viyola), kerem erşahin (fagot) bilkent üniversitesi müzik hazırlık lisesi 11. sınıfta öğrenimlerine devam eden meriç nisan soytutan (viyola), arcan isenkul (viyola) ve kerem erşahin (fagot); c oncertgebouworkest young orkestrası tarafından davet edildiler... daha doğrusu; farklı ülkelerden toplam 73 seçilmiş öğrenci arasına girmeyi başardılar... 4-21 ağustos 2022 tarihleri arasında hollanda'da hem eğitim alacaklar hem de önemli solistlerle konser verecekler... concertgebouworkest ; 130 yılı aşkın bir süredir ara vermeden sesini duyuran, dünyanın en iyi orkestralarından biri olarak kabul ediliyor... concertgebouworkest young ise; adı üstünde, bu orkestranın uluslararası gençlik orkestrası oluyor... üç başarılı genç sanatçımız, bu orkestranın etkinliğine katılacaklar... concertgebouworkest young, avrupa ülkelerinde öğrenim gören 14-17 yaş grubundaki genç sanatçılara önemli bir tecrübe kazandırmayı ve eşitlik ilkesi içinde fırsat yar