agso nefesli beşlisi ve tuna bilgin

agso nefesli beşlisi (fotoğraf: emre ergenç)

ankara gençlik senfoni orkestrasının fotoğraflarını çeken emre ergenç çok espritüel biri olmalı ki, çektiği fotoğraflarda herkes gülmekten kırılıyor... kısa bir süre önce de agso quartet hakkında bir paylaşım yapmıştım, o paylaşım da çok güler yüzlü idi... hatta onlarda yerlere yatma durumu da vardı... mutlulukları daim olsun...

bu sefer de ada dinçer (flüt), efil özdemir (klarnet), melisa büyükyörük (fagot), ogün koyunoğlu (obua) ve tuğçe divrik (korno) bir araya gelmişler ve agso nefesli beşlisi olmuşlar... çok da iyi yapmışlar...

önce önemli bilgiyi vereyim; 18 mart 2020 tarihinde, saat 20:00 de bilkent müzik günleri kapsamında ilk konserlerini verecekler ve başarılı genç piyanistimiz tuna bilgin ile birlikte poulenc  ve thuille’nin piyanolu altılı için yazdıkları eserleri seslendirecekler... mutlaka en kısa sürede biletlerinizi alın derim çünkü çok çabuk tükeniyor...

tuna bilgin

şef barış demirezer yönetimindeki ankara gençlik senfoni orkestrası hakkında yukarıda bağlantısını verdiğim agso quartet paylaşımında kısa da olsa bilgi vermiştim, oradan okuyun derim... agso, kaliteden asla taviz vermiyor... yani "bu kardeşler hanüz çok gençler, şöyle basit bir programla başlayalım" filan yok agso'da... zoru seviyorlar ve daha da önemlisi hem kendilerine hem de gençlere hak ettikleri şekilde güveniyorlar... yaylı sazlar dörtlüsü de oldukça zor bir eserle yola koyulmuştu, nefesli beşlisi de tuna bilgin ile birlikte aynı zorlukta eserlerle merhaba diyecek... her iki program da alışılmışın dışında eserleri içeriyor... özellikle poulenc'in piyanolu altılı için bestelediği eser, enstrümanların sınırlarını ciddi biçimde zorlayan bir eser... yani öyleymiş... ben anlamam, dinlerim sadece... dinlerken de sınırları zorluyor mu? bir bakacağım şimdi... baktım... işleri hiç de kolay değil... çok da güzel ve keyifli bir eser...

erik satie kadar eğlenceli ve dalgacı olmasalar da (bence tabii) ilginç tipler bu poulenc'ler... ler derken, bir grup besteci onlar ve benim diğerleri hakkında pek de bir fikrim olduğu söylenemez (yani hiç yok)... fransız altılıları denen les six'in en tanınmış tipi oluyor francis poulenc... şimdilik detayına girmeyeyim... en iyisi sonra da girmeyeyim, bilmiyorum çünkü... istesem de giremem yani anlayacağınız:))...

benim son yıllarda gördüğüm şu: gençler zoru seviyorlar... gençlik orkestraları ve bünyelerinden çıkan topluluklar, alışılagelmişin dışında olmayı seviyorlar ve çok da doğru yoldalar... konsere gidecekseniz, kesinlikle gençlik orkestralarını tercih edin derim...

neyse, agso nefesli beşlisini kısaca da olsa tanıyalım... hepsi çok genç, bir kısmı daha da genç... bir paylaşımda hepsi genç, bir kısmı daha yaşlı deme gafletinde bulunmuştum, aynı kapıya çıksa da bu kadar hanımefendinin bulunduğu bir paylaşımda kendimi durup dururken riske atmak istemiyorum... isimlerini sıkça duyduğumuz gençler yine... ben her birinden çok kısa bir şekilde bahsedeceğim, yazacaklarımdan çok daha fazlasına imza atmışlar aslında... tabii her zamanki gibi önce erkekler diyoruz..

ogün koyunoğlu

4 yaşındayken bilkent üniversitesi erken müzik eğitim programında müziğe başlayan ogün koyunoğlu, hacettepe üniversitesi ankara devlet konservatuvarında obua ile devam etmiş eğitimine... bu aralar lisans eğitimine devam ediyor ve meral vural leblebicioğlu ile çalışmalarını sürdürüyor... lise kısmını kestirmeden gidip, bir yıl erken tamamlamış... yurt dışında bir çok oda müziği ve orkestra konserine katılmış... orchestre des jeunes de la méditerranée en önemlilerinden biri... hacettepe gençlik senfoni, hacettepe üniversitesi senfoni , türkiye gençlik filarmoni , ankara gençlik senfoni, bilkent gençlik, cumhurbaşkanlığı senfoni, akdeniz gençlik, türk yunan gençlik, akademik başkent, doğuş çocuk senfoni ve çukurova devlet senfoni orkestralarında yer almış... türkiye gençlik senfoni orkestrası ile young euro classic festivaline katılmış... caspi art müzik yarışmasında da birincilik ödülünün sahibi olmuş...

eugene bozza - fantaisie pastorale


tuna bilgin

eğitimine bilkent müzik ve sahne sanatları lisesinde devam etmekte olan genç piyanist tuna bilgin; gülnara aziz ile piyano, ülkemin akbaş ile de kompozisyon çalışıyor... ulusal mozart akademi, ulusal adnan saygun, uluslararası ahmed adnan saygun ve rhapsody piyano yarışmalarında birincilik, uluslararası orbetello piyano yarışmasında da üçüncülük ödüllerine layık görülmüş... cyprien katsaris, konrad richter, stanislav ioudenitch, jura margulis, hüseyin sermet, gülsin onay, jean bernard pommier ve laszlo borbely gibi önemli piyanistlerin ustalık sınıflarına katılmış... bilkent 30. yıl festivali, antalya piyano festivali, gümüşlük müzik festivali, burdur genç yetenekler müzik festivali, bilkent piyano festivali ve mariinsky festivali gibi önemli festivallere katılıp, konserler vermiş...

ada dinçer

genç flütçü ada dinçer, çok önemli bir ismin torunu... geçtiğimiz sene kaybettiğimiz izmir devlet senfoni orkestrasının kurucularından ve emektarlarından olan keman sanatçısı arman özarın'ın torunu ve ilk müzik derslerini de doğal olarak dedesinden almış ada dinçer... arman özarın için sadece izmir devlet senfoniden bahsetmek de çok eksik kalır, hazır fırsat çıkmışken arman özarın hakkında kısa da olsa bilgi vermek istiyorum çünkü önemli bir isim kendisi... izmir öncesinde ankara devlet opera ve balesinde uzunca bir süre emek vermiş... cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasında görev yapmış... antalya devlet senfoni orkestrasının da kuruluş aşamasında katkı sağlamış... izmir devlet konservatuvarında bir çok öğrenci yetiştirmiş... kendisine ait bir çok eseri de var...

dedesi de ilk müzik eğitimini babasından almış... yani anlaşılan ailenin yeni nesil müzisyeni ada dinçer de torununa ilk dersleri verecek artık... 6 yaşındayken bilkent üniversitesi erken müzik programına kabul edilen ada dinçer, cem önertürk ile flüt çalışmalarını sürdürüyor... 2016 yılında flüt eğitimine başlamış ve sadece bir sene sonra bilkent senfoni orkestrası eşliğinde solist olarak çalma başarısını göstermiş... ankara gençlik, bilkent çocuk ve bilkent gençlik senfoni orkestraları ile konserler vermiş ve miriam gussek ve ulrich mertin’nin oda müziği, prof. anne catherine heinzman’nın flüt ustalık sınıflarına katılmış... geçtiğimiz yıl aims müzik akademisinde claudia stein’in sınıfına kabul edilmiş... şimdiye kadar ülkemiz dışında almanya, ispanya ve bulgaristan'da konserler vermiş...

j. s. bach - e major sonat 1. bölüm


efil özdemir

müziğe trt ankara çok sesli çocuk korosunda başlayan efil özdemir, hacettepe üniversitesi ankara devlet konservatuvarında ekrem öztan ile başladığı klarnet eğitimini 2013 yılından beri tolga yüksel ile sürdürüyor... hacettepe üniversitesi gençlik senfoni orkestrası, bilkent gençlik senfoni orkestrası, hacettepe senfoni orkestrası, ankara gençlik senfoni orkestrası, başkent oda orkestrası ve doğuş çocuk senfoni orkestrası gibi önemli orkestralarla çalışmış, michel lethiec, nicolas baldeyrou, fabrizio meloni ve andrija mincic’in ustalık sınıflarına katılmış... tandem trio ile katıldığı eğirdir oda müziği yarışmasında üçüncülüğe, osmangazi oda müziği yarışmasında da klaranka klarinet ensemble ile birinciliğe layık görülmüş... 2018 yılında eskişehir büyükşehir belediyesi senfoni orkestrası’yla patrick souillot şefliğinde, 2019 nisan ayında ise hacettepe gençlik senfoni orkestrası’yla burak tüzün şefliğinde solist olarak yer almış... aşağıdaki video bu konserden... kontrbasçı atakan altun ile...

bottesini... doublebass clarinet gran duo


melisa büyükyörük

11 yaşındayken hacettepe üniversitesi ankara devlet konservatuvarında gülnur kurt ile başlamış fagota melisa büyükyörük... tabii müziğe başlaması çok daha erken yaşta koro ile olmuş... liseyi sınıf atlayarak üç yılda tamamlamış melisa da... ankara gençlik senfoni orkestrası, başkent oda orkestrası, başkent akademik orkestrası, hacettepe senfoni orkestrası ile birçok konserde yer almış ve hacettepe senfoni orkestrası ve eskişehir büyükşehir belediyesi senfoni orkestrası’nın yapmış olduğu genç solistler sınavlarını kazanarak, bu orkestralar eşliğinde solist olarak konserler vermiş... türkiye gençlik filarmoni orkestrasıyla birlikte almanya, italya, çekya, macaristan, polonya, slovakya ve avusturyada konserler vermiş... bakü’de düzenlenen 4. islam ülkeleri genç müzisyenler yarışmasında büyük ödülün, edirne mimar sinan rotary kulübü’nün düzenlediği uluslararası genç müzisyenler oda müziği yarışmasında da grubuyla birlikte ikincilik ödülünün sahibi olmuş...

c. m. von weber... andante e rondo ungarese


tuğçe divrik

2011 yılında uludağ üniversitesi devlet konservatuvarında özgün çakıcı’nın korno sınıfına kabul edilen tuğçe divrik; cem akçora, mahir kalmik, luca bennuci ve marie luise neunecker ile de çalışmalar yapmış... 2017 yılında bilkent üniversitesi müzik ve sahne sanatları fakültesine tam burs ile girmeye hak kazanmış ve o zamandan beri güloya altay ile sürdürüyor çalışmalarını... bursa bölge devlet senfoni orkestrası, uludağ üniversitesi gençlik senfoni orkestrası, doğuş çocuk senfoni orkestrası, ankara gençlik senfoni orkestrası, bilkent gençlik senfoni orkestrası, hacettepe akademik senfoni orkestrası, türkiye gençlik senfoni orkestrası ve bilkent senfoni orkestrası ile yurt içi ve yurt dışında konserler vermiş... tuğçe divrik de oldukça tecrübeli ancak ben ne yazık ki paylaşabileceğim bir video kaydına ulaşamadım şimdilik... ulaştığımda burada paylaşırım mutlaka...

bu konser kaçmaz... mutlaka biletlerinizi hemen alın... salonun en az 3 de 1 i şimdiden doldu, benden söylemesi... bu konserlere gençlere destek olmak için de gitmeyin... öyle diyorlar bazen, bana da çok tuhaf geliyor... yahu destek olmak için konsere mi gidilir!... konsere müzik dinlemek için gidilir... ben daha burada salonu tıka basa dolduramayan gençlere hiç tanık olmadım... doğru düzgün müzik dinlemek için gidin bu konserlere çünkü bu gençler büyük bir müzik aşkıyla, tutkuyla ve heyecanla yapıyorlar müziklerini...

"destek olun, konserlere gidin" lafını bi ihtimal ben de etmişimdir bir vakitler (etmemiş olmam lazım) ama özellikle son yıllarda bu tip laflara çok gıcık olmaya başladım... arkadaş; tüm samimiyetimle açık açık söylüyorum; gençlerin öyle bir desteğe ihtiyaçları yok... yaşlıların var! gerçekten var... gençler bu işi o heyecan ile çok iyi yapıyorlar ama "destek olun" ve "gittik, destek olduk" vs vs vs lafları onların büyük başarılarını gölgeliyor... bu işin sonu "biz gitmesek çalamayacaklardı" ya kadar gidecek korkarım... yok arkadaş, gerçekten işlerini çok severek ve çok iyi yapıyorlar, eğer gerçekten iyi müzik dinlemek istiyorsanız, kaçırmayın bu konserleri...

Yorumlar

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar