apache ayhan çetiner

apaçi ayhan çetiner
bir grup ülkemiz insanına sadece "apaçi" dediğinizde bile duyacağınız karşılık, net olarak "ayhan abi" olur... bugünlerde bu ifade "ah be ayhan abi ah" a dönüştü ne yazık ki... kendisini apaçi ayhan olarak tanıyan, müzikle yatıp kalkan bu bir grup insana göre ayhan abinin bir diğer adı ise "güzel insan" dır... ayrılıp gidişi sonrasında; eğer 15 yaşındaki genç de, 70 yaşındaki adam da gözyaşı döküp, bütün cümlelerin önüne "ne güzel insandı be" ekliyorsa, o adam gerçekten güzel insandır... toprağa verilmiş olsa da hala yaşıyordur... ve herkese de nasip olmaz bu güzellik...

en baştan belirteyim; ben kendisini hiç görmedim, tanışamadık ama tanışmayı ve kendisiyle sohbet edebilmeyi çok isterdim... ne yalan söyleyeyim, çok az insanla sohbet etmeyi istemişimdir... apaçi ayhan ile sohbet etmedim mi? eğer sayılırsa, bir kaç kere mesajlaştık, o kadar... tabii ki sayılmaz... 15 yaşındaki delikanlının, 21 yaşındaki genç kızın, 45 yaşındaki olgun hanımın yada 67 yaşındaki saçları ağarmış koskoca bir adamın "ayhan abi" si olmayı başarmış bir güzel insan ile oturup uzun uzun sohbet etmedikten sonra, onunla tanıştık denebilir mi?... gerçekten çok isterdim tanımayı, konuşmayı, bilgilenmeyi ve feyz almayı ama istanbulda yaşamayınca, olmuyor ne yazık ki bazı şeyler...

tanışamadık ama bilirdik birbirimizi... o beni iki senedir, ben ise onu en az 20 senedir!... kim bilmez ki apaçi ayhanı!... kim bilmez gerçekten?... hadi şimdi yazmayayım kimlerin bilmediğini, sadece bilen bilir diyelim ve geçelim...

ülkemizde yaşayan ve sayıları bir kaçı geçmeyen kızılderililerden biri idi apaçi ayhan... elinde barış çubuğu, kafasında rengarenk tüylerle ayhan çetiner, görünüşte kızılderili idi... meğer asıl kızılderili olan, ruhu imiş ki onu çok daha sonra anlamıştım... kızılderili olmak için ille de amerika kıtasında yaşamak gerekmiyor sonuçta...

apaçi ayhan abi

hiç tanışma fırsatım olmamasına ve kendisi hakkında pek de bilgi sahibi olmamama rağmen, bu blogta da bir şeyler karalamak istedim hakkında çünkü ayhan çetiner çok önemli bir insan ve çok önemli bir figür!... sadece akmar pasajındaki atlantis plak müdavimi olan müzik ve plak dostları için değil; gerçek müziğe gönül vermiş olan genç-yaşlı herkes için önemli bir figürdü ayhan çetiner... müziğe katkıyı sadece müzisyenler yapmazlar... apaçi ayhan, onlarca yıl boyunca, binlerce gence müzik bilgisini aktarmış, müziği sevdirmiş, ulaşabildiği gençleri gerçek ve doğru müziğe kazandırmış önemli bir figürdür... önemli bir müzik figürü olmanın ötesinde, arkasından hasret çekilen bir kişidir...

her fırsatta apaçi ayhan ve onun gibilerin adını bir yerlere kazımalıyız ki unutulup gitmesinler, gençler tarafından tanınsınlar ve zor belki ama apaçiler çoğalsınlar...

yukarıda açıkça ifade ettiğim gibi, ben hiç tanımıyorum apaçi ayhan çetineri... bu sebeple, çevreden aldığım izlenimi yansıtacağım sadece... nedir çevreden ve yakın çevresinden aldığım izlenim?...

mesela şudur:

"dükkana gelen gençler onun evlatlarıdır, o ise onların babaları"... oğulları ve kızları ile çekilmiş yüzlerce fotoğrafla süslü facebook sayfası... bugün o evlatları o fotoğrafları paylaşıp hüzünleniyorlar... daha ne olsun?...

beyaz adamın ezip geçtiği apaçilerin bir dostu yaşadı istanbulda!... yetmez mi?

sadece gençlerin değil, kalbur üstü bir çok müzisyenimizin de abisi idi!... bir kısmının babası, hatta öğretmeni...

yazının burasına kadar hep müzikten bahsetmişim!... rock dememişim... boşuna yazmıyoruz, rockçı idi ayhan abi... hem de gerçeğinden, öyle sulusundan değildi... rock ı yaşayan ve yaşatan bir isim idi... zaten rockçıdan başka kim apaçi olabilir ki?...

hayatının oldukça büyük bir kısmını geçirdiği akmar pasajındaki atlantis plak onun sığınağı idi... her rockçının kaçıp saklandığı bir kara delik vardır... eğer istemezse, mümkün değil ulaşamazsınız!... onunki de atlantis plak idi... bilirim o duyguyu, herkes yabancıdır, kaçar kurtulursun, o kaçtığın yere de sadece senin gibiler gelirler, girebilirler, mutlu olursun... para değildir derdin çünkü... koltuk, ünvan, mertebe, kat, yat yada elle tutulur bir şey de değildir derdin... elle tutulur bir şey dendiğinde akla plak, kaset, gitar, hoparlör, kablo, kulaklık vs vs vs gelir... nedir derdin dersen? valla bilmiyorum, anlatılabilir değildir... gerçekten bilmiyorum...

o dükkana hevesle gelen bir gence ayhan abisi bir şeyler anlatır... hevessiz gelen genci ise hevesle gönderir... budur sadece işte... hele hele pikaba bir plak koyup da dinletirse, tadından yenmez... sana bir liste yapar da verirse, kendi en sevdiklerinden karma bir kaset çekerse!... üstüne bir de kolkola sarılıp güzel bir fotoğraf da çekilirse, tarif edilemez bir şey olur... apaçi ayhan, artık baba olur...

müzik devam eder, alıp başını giden bizleriz

binlerce rockçıyı öksüz bıraktı apaçi ayhan... son iki yıl içinde, özellikle 2016 içinde yaprak dökümü yaşanıyor... şimdi bir çırpıda adlarını yazamayacağım kadar çok değerli müzisyen aramızdan ayrıldı... emerson, lake & palmer ın üçte ikisi gitti 2016 yılıda!... apaçi ayhan da bu yaprak dökümüne katıldı ne yazık ki...

ben aslında ölümlere üzülüp; öksüz kaldık, yandık, bittik, ne yapacağız şimdi vs vs vs diyerek derin üzüntülere dalan biri değilim... her ölüm erken ölümdür, o ayrı... ama insanlar doğarlar, yaşarlar ve biraz erken, çok erken yada biraz daha geç ölürler ve giderler... doğmak ne ise, ölmek de odur... ve her insanın hakkıdır ölmek!... önemli olan; öldükten sonra da yaşamaya devam edebilmektir bir şekilde... apaçi ayhan gibi... toprağa verildikten sonra, bir kaç zoraki anlamlı söz sarfedilip, kısa sürede unutulanlardan biri olmadı apaçi ayhan... olmayacak da... önemli olan budur işte... 2015 ve 2016 da koskoca bir nesil artık yoruldu! ve gidiyorlar bir bir... gitmeyenler de emekli olmaya başlıyorlar artık... bir müzisyen için emekli olmak da ölümdür aslında ya neyse artık... ne yapsın insancıklar!... kolay da olmuyor ki bu rock denen şey!... 60 larda ve 70 lerde müzik yolu ile dünyayı değiştirdiler, güzelleştirdiler, yoruldular ve gidiyorlar bir şekilde... aslında gayet normal ve anlaşılabilir... ne yani, 110 yaşına kadar bizlere hizmet mi edecekler!... sonraki nesiller, onların mirasını yemeye devam ederlerken, onlar ikinci bir 68 kuşağına mı imza atacaklar?... öksüz kalmayın, kendi kuşağınızı yaratın... apaçi ayhanı en fazla mutlu edecek şey, daha fazla apaçinin doğmasıdır!...

müzik dünyasının ünsüz ünlüleri
müzik dünyasının ünsüz ünlüleri!... bizim için gerçekten çok fazla önemliler... minicik bir grup insanın ünlüleri... en ünlülerinden biridir apaçi ayhan ve ilk hikaye de ona aittir murat beşerin yeni çıkan kitabı "yoldan çıkmış simalar" da... bu kitabı mutlaka ama mutlaka alıp okuyun derim...
Yoldan Çıkmış Simalar okuru kenarda köşede kalmış gözüken ama özellikle bir döneme, birçok insanın hayatına damga vurmuş, müzik zevki aşılamış, toplumun kendilerine biçtiği rolü kabul etmeyen, “nevi şahsına münhasır” bu insanların arasında dolaştırıyor. Öte yandan alttan alta da memleket müzik tarihinin, bilhassa rock ve türlerinin seyrine de ışık tutuyor... Sınıf atlamaya, gösterişe, para pula, kariyere, şana şöhrete sırt çeviren, tek tutkuları müzik olan insanlar bunlar: Plakçı, gitarist, yapımcı, kafebar işletmecisi, şarkıcı, dergi çıkarma heveslisi, tutunamamış grup müzisyeni…
evet, gerçekten bu kitap çok ama çok önemli... böylesine güzel, bildiğim bir kitap daha var: erkin babanın "mezarlık gülleri" kitabı...

yoldan çıkmış simalar kitabında geçen isimlerin tamamı zaten bildiğimiz isimler... ama her hikayeyi bilmiyoruz... bilmenin ötesine geçebilmek için mutlaka okunmalı bu kitap... her şeyden önemlisi, bu kitaptaki bütün isimler, kitap olmayı fazlasıyla hak etmiş isimler... istisnasız tamamı... murat beşer üstad bu kitabı yazmakla çok önemli bir işe imza attı bence... buradan bir teşekkür gönderelim kendisine...

ben izlenimlerimi aktarmaya devam edeyim; apaçi ayhan, "hiç üşenmeyip, taaa karşıya geçip, akmar pasajına gitme sebebi!"... öyle özlenen ve sevilen bir şahsiyet ki, onu görmek için plak alanlar var... normalde bir şey almak için katlanmak zorunda kaldığınız satıcılar vardır ama apaçi ayhan ile sohbet etmek için müziğe katlananlar da var!... öyleymiş...

akmar pasajına heykeli dikilsin diye imza attığımız biri apaçi ayhan... benim hiç görmediğim, anladığım kadarıyla aslında pek de sevilmeyen bir pasaj zannedersem akmar pasajı... o pasajı gidilesi yer yapan şahsiyet de apaçi ayhan abimizmiş... "hiç olmazsa heykelini görürsek, gideriz" diyen de o kadar çok ki...

vefatını "bir devrin sonu, bir dönemin kapanması" olarak ifade eden de bir o kadar çok... tanık olduğum her ifadede tanışamamış olmamıza daha fazla üzülüyorum...

vefat haberi alınınca inanılmayan bir apaçi!... uzunca bir süredir ciddi biçimde hasta olmasına rağmen, hiç kimsenin ölümü yakıştıramadığı bir ayhan abi!... ağır hasta olduğunu bilenler bile inanmadılar!... ben de dahil olmak üzere, inanmadık!... inanmadık, çünkü inanmak istemedik...





yukarıdaki iki video kendisi hakkında çok önemli bilgiler içeriyor kendi ağzından... 17 dakikada bile çok şey öğretmeyi başarabilen biriymiş apaçi ayhan...

gelelim müziğe!...

ben şöyle ifade edeyim, "apaçi ayhanın bilmediği rock grubu yok!"... bilmek de öylesine değil! eminim, grup üyelerinden bile daha iyi tanıyor grupları!... o derece... sadece bir kaç yazışmamız esnasında bile ben şu duyguya kapılmıştım: "bu adam, gelecekte kurulacak grupları da biliyordur!...
Krautrock, asla dinlemekten bıkmayacağım, gitar tınıları, klavye sound’ları ve vokalleriyle beni benden alan bir müzik tarzı. Bir müziği dinlerken ben en önce gitara önem veriyorum. Mesela; Johnny Allen Hendrix (Jimi Hendrix) beni fazlasıyla tatmin eden müzisyenlerden biri. Onun müziklerini dinlerken adeta uçup gidiyorum gitarlarında. Hala bıkmadan dinlerim.
müzik ustasıdır apaçi ayhan... zannedildiği gibi rock ustası değildir, müzik ustasıdır... krautrock hayranıdır... jimi hendrixin yanında davul çalmak istemiştir... daha da önemlisi, bir çok grupta da gitar çalmak istemiştir "gitar öyle çalınmaz, böyle çalınır" diyebilmek için... bildiğim kadarıyla müzisyen yönü hiç yoktu, gitar da çalmıyordu büyük ihtimalle ama gitarın nasıl çalınması gerektiğini ve kimin nasıl gitar çalmakta olduğunu biliyordu...

yapmak ayrıdır, bilmek ayrı!... o bilen idi...

apaçi ayhan abinin "güzel insanlığını" "müzik bilgisini" vurguladık... zaten adı üstünde, "apaçi"... onu da vurguladık... ama bu blog bir müzik bloğu!... müzik bilgisi bir çok kişide var, bir çok güzel insan da var... ama apaçi ayhan ve yoldan çıkmış diğer emsalleri neden çok ama çok önemliler?...

çok önemliler çünkü estetik yönleri gelişmiş... bu kadar... çok uzun uzun yazacağım zannettiniz değil mi?... hiç uzun yazmaya gerek yok, estetik yönleri gelişmiş, sanata icracı olarak katkı yapsalar, tek katkı olacak ama sanatta neyin nasıl olması gerektiğini bilip, gelişmiş duyusal becerilerini geniş kitlelere aktardıklarında, etkisi çok büyük oluyor... önemleri budur... neyin içine ne nasıl oturtulur? bunu biliyorlar ve sanatı icra edene de, sanattan yararlanana da bunu aktarıyorlar... çevrelerini aydınlatma işini de tevazu içinde bir zerafet ile yaptıklarında da "güzel insan" oluyorlar... apaçi ayhandaki önemli bir farklılık ise, "amatör ruh" beklentisi idi... o sebeple benim için ayrıca çok önemlidir kendisi...

önerdiği albümlerden birini paylaşayım... amon düül II den yeti... kendisinin de çok sevdiği bir albümmüş...



güzel insan apaçi ayhan abi hakkında daha yazılacak o kadar çok şey var ki... bitmez aslında ve defalarca vurguladım, son kez vurgulayayım, tanışmadığımız halde daha yazılacak çok şey var!... bir de yakın çevresini dinleseniz!... her şey bir yana, kendisine ait o çok meşhur ifade ile "500 kere dinleyip de bıkmadığı" şarkılar var!...

ekşi sözlükte dikkatimi çeken, en kısa ve en güzel ifade ile bitireyim;
"mirasları kulaklarımızda, siması hep hafızamızda olacak... teşekkürler her şey için..." ekşi yazarı  thormenthor

Yorumlar

  1. ÇOk yakından olmasa da iyi tanırım kendisini. Bir çırpıda okudum ve anca bu kadar güzel anlatılabilirdi dedim. Yüreğinize sağlık Zafer Bey.

    YanıtlaSil
  2. Zeynep Arın2 Ocak 2017 19:26

    Tek kelimyle süpper bi abiydi. Çok özledim gerçekten çok :(

    YanıtlaSil
  3. Dile Kolay Ayhan Abi , 1994 - 2019 , tamı tamına 25 yıl olmuş.. Lise son yıllarımda tanıdığım Atlantis Müziğin Ayhan abisi... Mekanın sahibi zannederdim önceleri :) Tansel ve Talmaç ile tanışana kadar :)

    kaset , CD , Plak derken... ne zaman gitsem " Çay söyle bize , benim ki sırf dem olsun " eline 70 li yıllardan kalma çok sevdiği Alman gruplarını plağı geçtiğinde, genç bir delikanlı gibi heyecanlanan ve anlatan. Dertlerimizi dinleyen ve özellikle kimin ne dinlediğini artık kült bir kültür ile " bak şu geldi .. bu geldi , sen seversin " deyip , dinlettikten sonra cebimizdeki bütün harçlığı gömdüğümüz cd lerin plakları kasetlerin haddi hesabı yok.

    yoktu daha doğrusu...

    Büyüyüp , Ekmek derdine düştüğümüzde, çok sık ziyaretine gidememeye başlamıştık ki ben vefat ettiğini daha yeni öğrendim. Nerden baksan 1,5 yıl önce...

    İçimden bir parça koptu Zihni bunu bana söylediğinde... İnsanın elinin ayağının kitlenmesi , boğazının düğümlenmesi sanırım böyle bir şey.

    Kitlendim kaldım, nefes bile alamadım. Boğuldum...

    Bize daha çok öğreteceğin şeyleri , miras bıraktığın kültür ile inşallah sürdürmeye devam edeceğiz.

    Son olarak ;

    " Cennetin Çayırlarında , Ulu Manitu ile yanyana , rak sohbetlerimizi devam edeceğimiz nice zamanlara kadar.... " görüşmek üzere Apaçi Ayhan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu güzel katkınız için çok teşekkür ederim...

      Sil
    2. Bu yazı çıktı karşıma nedense birden bire. Hüngür hüngür ağladım be Ayhan abim benim. Hiç tanımadan bu kadar güzel anlatmak da.. Müzik sevgisi bu işte.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar