sıradan adama tantana

aaron copland
sıradan adama tantana... yani fanfare for the common man... valla bu güzel eserin, bir çok kişiye göre ise bu olağanüstü muhteşem parçanın türkçesi bu... eser ne? parça ne?... konu klasik müzik olunca eser demezseniz ayıp olur... ama emerson lake palmer ise konu, parça diyebilirsiniz... bu tip kuralları var bu işin... klasik müzik dendi mi akan sular durur, usulüne uygun olup, usulüne uygun konuşacaksınız, giyineceksiniz, yazacaksınız ve davranacaksınız... seçkin sularda yüzüyorsunuz çünkü... öyle "vayyy be helal olsun size gurban olduklarım" diyerek senfoni orkestrasını istediğiniz zaman alkışlayamazsınız bile... elp konserinde ne yaparsanız yapabilirdiniz... o da geçti artık... o keyif de kalmadı...

bir ara aslında klasik müzik diye bir müziğin olmadığını da yazacağım ama onu yazamak için bile yol ve yordam gerekiyor... zaman alacak gibi biraz...

klasik müziğin usullerinden, kurallarından ve sahiplenenlerinden sıkılan bir tek ben değilmişim tabii... sıradan adama da tantana yazan, amerikan klasik müziğinin öncülerinden aaron copland da sıkılmış ve özellikle "ekonomik sıkıntılar içinde yaşayan insanlar bu kadar çokken, ben neden kalkıp da abidik gubidik soyut eserler yapayım ki" demiş... iyi demiş ama abidik gubidik dememiştir herhalde...

amerikalı klasik müzik bestecisi dendiğinde öyle avrupa gibi çok eskilere gidilemiyor... aaron copland 1900 yılı doğumlu ve 90 yaşında aramızdan ayrılmış... bizim çağdaşımız... ve amerikaya klasik müziği ilk taşıyan isim... hadi iddialı olmasın, ilklerden biridir diyeyim... 21 yaşında avrupaya gitmiş müzik eğitimi almak için... pariste eğitimini sürdürürken caz yapmaya devam etmiş... klasik müziği öğrenmeye başladıkça, bale eserlerine ve senfonik caza geçiş yapmış... igor stravinsky den etkilenerek, klasik anlayışa dalmış ve soyut eserlere ağırlık vermiş... yukarıda da belirttiğim gibi, özellikle 40 lı yıllara doğru ekonomik buhranın da etkisiyle daha anlaşılabilir ve daha kolay dinlenebilir eserlere dönüş yapmış... fanfare for the common man de işte o dönemin eserlerinden biri oluyor... hollywood açısından çok büyük bir öneme sahip copland çünkü bir çok kaliteli film müziğine imza atarak film müziği sektörünün gelişmesinde de etkili olmuş... 60 lı yıllarda besteciliği bırakıp, orkestra şefliği ile devam etmiş...

gelelim sıradan adam için bestelenen tantanaya... hepimizin çocukluğumuzdan itibaren çok iyi bildiğimiz ama çoğu zaman ne olduğunu pek de öğrenmeye çalışmadığımız müzikler vardır... fanfare for the common man de onlardan biri... biliriz ama nedir? kimindir pek de bilmeyiz... new york filarmoniden alelade halka gelsin:)...



fanfare kelimesinin bir çok karşılığı var dilimizde... birincisi tantana... hatta fanfar olarak da dilimize girmiş ama tantana anlamında değil tabii... müzikal anlamda karşılığı ise "nefesli çalgılar topluluğunca çalınan parça" ve "giriş müziği"... ikinci dünya savaşı esnasında cincinnatti orkestrasının şefi eugene goosens, aaron coplanddan konser sezonu açılışı için bir fanfare istemiş... tabii öneride de bulunarak, erleri (common soldiers) onurlandırmak için bir eser olursa iyi gider demiş... çünkü birinci dünya savaşı esnasında ingiliz bestecilerin çok güzel örnekleri varmış... içinde kalmış adamın demek ki... ama copland sıradan askerler için değil, sıradan insanlar için bir fanfare yapmaya karar vermiş... helal olsun... sıradan insanlar için dört özgürlük dilemiş bu parçada... endişe ve korkudan özgürlük... yani savaşın sebep olduğu korku ve endişeden kurtulma... sefaletten kurtulma... dini özgürlük ve konuşma ve ifade özgürlüğü...

copland daha sonra bu fanfarı üçüncü senfonisinin dördüncü bölümü içinde kullanmıştır... aslında ilk hali ile fanfare for the common man yarım kalmış eserlerden biri olarak kabul edilmektedir...

cincinnatti orkestrasının açılış konseri ile gelir vergisi ödeme dönemi 1943 yılında çakışmaktaydı ve amerikan hükümeti 15 aydır devam eden savaş sebebiyle vergileri yükseltmişti... bu sebeple sıradan ülke insanı için bu vergi dönemi oldukça önemli ve zorlayıcı idi... aaron copland bu sebeple askerleri değil, sıradan vatandaşı onurlandırmak istemişti...

fanfare for the common man, benim en beğendiğim emerson lake and palmer parçasıdır... tabii elp denince akla onlarca muhteşem "eser" gelir... tarkus, hoedown, lucky man, trilogy, barbarian, three fates, pictures at an exhibiton vs vs vs... progresif rock kulvarındaki virtüözitesi en yüksek gruplardan biri olan elp nin muhteşem olmayan eseri var mıdır bilmiyorum... dinlemekten çok izlemeyi severim emerson lake ve palmer ı... 1942 nin copland bestesini rock müziğe bu kadar iyi yedirebilmek her baba yiğidin harcı değildir... coplandın bu teması ile shuffle blues anca bu kadar iyi harmanlanabilir herhalde...

aaron copland gülerek "nasıl yapmışlar anlamadım ama yapmışlar bir şekilde" demiştir...

fanfare for the common man gibi aslında çok basit (ama güzel) bir tema üzerinde 10 dakika civarında süren emerson lake palmer performanslarının onlarcası ardı ardı hiç sıkılmadan rahatlıkla dinlenebilir... aşağıda bazılarını bir araya getirdim... iyi seyirler...


Yorumlar

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar