fatma ece ergün

piyano

ece ergün

bir kaç senedir takip ettiğim, dikkat çekici genç bir piyanist fatma ece ergün... ben ece ergün yazacağım, umarım yoktur bir sakıncası... sağlam adımlarla sürekli gelişmeyi başaran bir piyanist ve son zamanlarda kendisini daha fazla göstermeye başladı... tabii kendisini gösterme yada ispatlama gibi bir derdi yok ece ergün'ün, sadece sanatını icra ediyor büyük bir başarıyla ve yarışıyorsa eğer, kendisiyle yarışıyor... o kendisini göstermiyor ama görünüyor...

süslü lafları sevmem pek, çok iyi bir piyanist sağlam adımlarla geliyor özetle... kendisini yetiştiren ise; bu sayfada bir çok başarılı genç piyanistin öğretmeni olarak adından sıkça bahsettiğim burcu aktaş urgun... mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi'nde 2016 yılından beri kendisiyle piyano çalışmalarını sürdürüyor ece ergün... ben ulaşabildiğim tüm öğretmenleri mutlaka yazarım çünkü her birinin katkı ve emekleri büyük önem taşıyor kesinlikle... boğaziçi sanat akademisinde aylin doğan ile başlamış piyanoya ve mimar sinan üniversitesi yarı zamanlı sınavlarını kazanarak, inci yakar birol'un öğrencisi olmuş... bir sene sonra da tam zamanlı öğrenime geçmiş ve burcu aktaş urgun ile çalışmaya başlamış...

ben burada yazarken, binbir türlü gevezeliği araya mutlaka sıkıştırıyorum fırsat çıktıkça; aklıma gelen şeyleri hemen yazıyorum... "çalışmaya başlamış" yazıyorum ya sürekli?... bana "lise öğrencisine neden falanca öğretmenle çalışmalarını sürdürüyor yazıyorsun" diyenler oluyor... şimdi bunun üzerine apayrı bir paylaşım yaparak cevap vermek daha doğru olur ama şu kadarını yazayım; konservatuvarda öyle... daha doğrusu; sanatta öyle... usta-çırak işi bu... zaten 7 yaşında çocuğun işi ne üniversitede... o akla gelmiyor da, kafa buna takılıyor... konservatuvar öğrencisinin bir çok öğretmeni olur ve onların derslerine girer... yani mesela matematiği yada coğrafyayı burcu öğretmen öğretmez... konservatuvar öğrencisinin ailesinden biri gibi olur öğretmeni... rehberidir, mentorudur vs vs vs... eziyete varan derecede yorabilir, kızabilir, övebilir, üzebilir, mutlu edebilir vs vs vs... yani haftada 2 saat derse girip de ders anlatan bir öğretmen değildir... bu sebeple birlikte çalışıyorlar diyorum... sahnede konser veren yada yarışmada performans sergileyen öğrencisini izleyen bir konservatuvar öğretmenini izlemek bana hep ilginç gelmiştir... denk gelirseniz, bırakın sahneyi, öğretmeni izleyin:)...

hemen harika bir video paylaşayım ece ergün'den... deyip, chopin'den revolutionary etüdü paylaşmıştım ama çok kısa bir süre sonra moonlight sonata video paylaşımları geldi kendisinden... revolutionary de çok iyi idi ama ben ayışığı bulduğumda paylaşmadan duramam... üstelik grand'ın keyfi de verdiği his de başka oluyor... bu sebeple değiştirdim videoyu... beethoven moonlight sonata 1, 2 ve 3. bölümler... bu arada; videonun sağ altındaki youtube logosuna tıklayıp, sayfasına gidiyorsunuz ve abone olup, videoları izliyorsunuz... neden uğraştırıyorum anlamadım, kanalı burada...

çoğu zaman zannediliyor ki; ben başarıları paylaşıyorum... yine çoğu zaman destek olmak amacıyla paylaşımlar yaptığım zannediliyor... hakkında paylaşım yaptığım hiç bir sanatçının desteğe filan ihtiyacı yok ki... ben sadece beğenerek dinlediğimi paylaşıyorum ama doğal olarak gidip başarılar da elde ediyorlar... ne yapayım, mecburen onları da yazıyorum... ece ergün de bu sene temmuz ayında salzburg grand virtuoso yarışmasında birinci oldu... ama ben yarışmalardan iyi derecelerle döndüğü için paylaşmıyorum çünkü hem hayatın amacı çok başarılı olmak değildir hem de sanatçının gerçek başarısı sahnedir, alkıştır... takip etmeye başladığım ilk zamanlardan beri kendisini hep sahnede gördüm... bu noktada öğretmeninin yönlendirmesi ve bakış açısı da çok önemli... 2014 yılından beri düzenli olarak lazzoni otel konserlerinin hem kendisine hem de diğer öğrencilere çok önemli bir tecrübe kazandırdığı kesin bu konserlerin...

2019 yılı mayıs ayında all saints moda kilisesi'nde çok başarılı bir konser vermişti, bu sene de aynı mekanda sahne alacaktı ancak covid mendeburu sebebiyle, bir çok etkinlik gibi ece ergün'ün konseri de ertelenmek zorunda kaldı... takip edebildiğim kadarıyla; chopin, bach ve rachmaninoff ağırlıklı çok iyi bir repertuvarı da var kendisinin ve yukarıda paylaştığım eser de o konser için hazırlanmış olan repertuvardan... silent piyano ile seslendirilmiş olduğu için ses biraz boğuk gelebilir o sebeple...

o zaman demek ki grand piyanolusunu da hemen paylaşacığız bu durumda... üçüncü olmayı başardığı, 2018 yılında hırvatistan’ın varazdin müzik okulunda düzenlenen memorijal jurica murai uluslararası piyano yarışmasında kendisine bu önemli dereceyi getiren performansını paylaşayım... sırasıyla; bach francuska suiti... liszt etüdü ve chopin nocturnü... bu eserlerin detaylarını yazmayı da hiç sevmiyorum... videonun başında yazıyor zaten...

 

2016 yılında, uluslararası pera müzik festivalinde "en iyi türk besteci yorumcusu" ödülüne layık görüldü ve ben adını ilk defa o zaman duymuştum... aynı yıl nilüfer piyano yarışmasında da mansiyon ödülü almış ancak onu bilmiyordum... 2017 yılında ise belçikada düzenlenen cesar franck uluslararası piyano yarışmasında finallere katılmaya hak kazandı ki bu yarışmaya katılabilmek zaten önemli bir başarı... sonraki yıllarda elde ettiği başarıları da yukarıda yazmıştım... sürekli yükselen bir grafiğe sahip ece ergün ve gerçek başarı da tam olarak bu işte... grafik deyince de borsa analizi gibi olmuş:) hiç sevmem grafik mırafik:) neyse... sürekli daha iyi bir ece ergün'e tanık oluyoruz demek daha doğru... benim hayata bakışımda başarı, grafik, kazanma, ödül vs vs vs olmadığı için gerçekten zorlanıyorum burada yazarken... bu blog dayatmalı türden ya, bunu da dayatıyorum bir yandan... başarıymış, grafikmiş, yükselmekmiş vs vs vs... unutun bunları... sanatın özüne ters... sahnede çalın (inşallah en kısa zamanda canlı canlı), çok severek ve gurur duyarak dinleyip, ayakta alkışlayanınız bol olsun, fazlasıyla yeter... bu sebeple çok başarısız biriyim ben:)))... gerçekten yok bende başarı maşarı:))...

neyse, okuyanların da motivasyonunu sıfırlayacağım bu gidişle:)... ece ergün'ün birçok konseri daha var ve belki de bir o kadarından da haberim yok... ben çok iyi takip edemiyorum, birçok şeyi sonradan da olsa ekliyorum... eskişehir konseri var... oditoryum ve saint-michel lisesi konserleri var ki bunları youtube paylaşımlarından biliyorum sadece... kanalına gidip izleyebilirsiniz... barış manço anma konseri ve beethoven dostluk konseri gibi etkinliklerde de sahne aldı 2017 yılında... geçtiğimiz yıl da ustaların izinde temalı resim sergisinde ve 11on sanat akademisinin açılışında trio ve duo olarak da konserler verdi...

rach mı chopin mi diye 10 saat düşündüm ve polonaise yerine kısa da olsa rachmaninoff prelude no 6 da karar kıldım paylaşmak için... polonaise'i youtube kanalından dinlemenizi de tavsiye ederim... bu arada; aslında prokofiev paylaşacaktım tereddütsüz çünkü çok iyi seslendirmiş ama izleyici tarafından kaydedildiği için kayıtta biraz sıkıntı var... onu da kesinlikle dinleyin dikkatlice kayıt sıkıntısını göz ardı ederek... genç sanatçılarda genelde hayran olduğu biri gibi çalma eğilimi vardır doğal olarak, ece ergünde de vardır ama sanki ece ergün kendisi olarak yorumlamış çoğu eseri... neyse, bu tip yorumlara girmek için otorite olmak gerekir, haddimi aşmayayım... zaten ortalık otorite kaynıyor, bir de benimle uğraşmasın güzide camiamız... gevezelikte hangisini paylaştığımı bile unuttum, harika bir rachmaninov performansı paylaşmışım...


kendisi hakkında kısa kısa notlar almışım, baktıkça çıkıyor konserler... 2019 yılı çok verimli geçmiş ece ergün'ün, eminim pandemi her şeyi durdurmamış olsaydı, 2020 yılı daha da aktif geçecekti... 2019 yılında mimar sinan piyano öğrencileri olarak trakya üniversitesi işbirliği ile çok konuşulan bir konser verdiler... hatırlayabildiğim kadarıyla all saints kilisesi konseri dışında, mayıs ayında kadıköy belediyesi gençlik sanat merkezinde bir konser daha vermişti ece ergün...

son beş yıl içinde marta gulyas, birsen ulucan, hüseyin sermet, philippe ruskin, vicenzo balzani, alfredo perl, gereon kleiner, yunus kaya, wolfgang manz, markus becker, gülsin onay ve gökhan aybulus gibi bir çok önemli ismin ustalık sınıflarına da katılan ece ergün'ün aslında ilk dikkatimi çekişi bu masterclass çalışmaları sayesinde olmuştu diyebilirim...

tabii diğer yandan "yardımsever" ece ergün, piyanistliği sonrasında en çok dikkatimi çeken yönü oldu... belki bu sayfanın konusu değil tam olarak ama sonradan ilave ediyorum bu italikleri, konusu aslında... bu sayfada bir çoğunu sonra silmiş olsam da değişik sebeplerle, filantropist müzisyenleri de yazdım ara ara... sosyal sorumluluk bilinci çok yüksek bir sanatçı ece ergün... mesela yukarıda bahsettiğim beethoven dostluk ve barış manço'yu anma konserleri, tomurcuk vakfı yararına düzenlenmiş konserler... ustaların izinde resim sergisi de yardımsevenler derneği yararına düzenlenmiş... çok özele girmeden yazayım; ece ergün'ü ben sürekli sosyal çalışmaların merkezinde görüyorum... bir yerde tanık olduğu, bildiği bir sorun, sıkıntı varsa, ece mutlaka orada ve elinden geleni fazlasıyla yapıyor... sanatçılığın bir yanı da bu olmalı diye düşünüyorum... olmak zorunda mı? değil... ama olunca çok iyi ve çok etkili oluyor...

ece ergün, benim paylaşmayı ertelediğim genç sanatçılardan idi... 2019 yılında yazmadım, bir süre bekledim ve tam da tahmin ettiğim gibi; bach, chopin ağırlıklı, rachmaninofflu, prokofiefli, liszt ve beethovenlı zengin ve sağlam bir repertuvarla karşımıza çıkıverdi... şu anda konser performanslarını paylaşıyor olacaktım ama maalesef şimdilik ertelenmiş durumda... çok değil, bir kaç ay sonra o videoları da ekleyeceğim bu paylaşıma... tabii yeni konserlerini ve başarılarını da... yeter ki sağlık olsun... covid çok sıktı bizleri ama çok da şeyin farkına varmamızı sağladı umarım.sağlamıştır... bu sebeple coronanın önünde saygı ile eğiliyorum bir yandan...

adından çok söz ettirecek çizgi üstü bir piyanist olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor ece ergün gürültüsüz patırtısız... olması gerektiği gibi... ve en önemlisi daha öğrenecek çok fazla şeyin olduğunun farkında olabilecek olgunlukta... öyle pat diye olunmuyor çünkü...

defalarca dinlediğim, instagram paylaşımlarım içinde de en çok beğeniyi almış olan ünlü karnaval kuğumuzla bitireyim artık... saint saens'in iç burkan kuğusu... le cygne, the swan... çok dil bildiğimden değil, arayan bulsun diye:)... cygne yazana kadar canım çıktı üstelik:)... viyolonsel ustamız nil kocamangil'e piyano ile eşlik ediyor ece ergün... göz teması olmadan, kuru online ortamda ancak bu kadar hissederek seslendirilebilir bu kuğu...

Yorumlar

  1. ÇOK KAPASİTELİ İLERLEYEN yıllarda en çok beğenilen piyanistlerimizden olacak bu çocuk sadec siz aynı şeyimi anlatmaya çalıştınız? Kendisine daha çok güvensin, ben çok beğenmiştim konserini izlediğimde. Arkadaşım davet etmişti, 12 -14 yaşlarında idi ve hem notaya tam bağlıydı hem de tam olması gereken gibi vuruyordu seslere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler katkınız için... evet, 20'li yaşlarından itibaren en iyi piyanistlerimizden biri olacak ece ergün:)... şimdi de çok iyi piyanist zaten siz de yazmışsınız... ben kendisine güvenip güvenmemesi gibi bir şeyi hiç düşünmedim... sahneye çıkıp, solo konserler veren bir genç yetenek ece ve kendisine güveni tamdır... benim kast ettiğim çok farklı... çok fazla ortada görünmüyor ama her izleyişimde ciddi yol kat etmiş görüyorum... o anlamda bir şeyler yazmıştım ben aman yanlış da anlaşılmasın...

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar