joey alexander

joey alexander
ilk dinlediğimde, gözlerimi fal taşı gibi açan bir velet joey alexander... reenkarnasyona gülüp geçen biriydim ama bu sayfada üstün yetenekli genç müzisyenleri paylaşa paylaşa, bu olsa olsa reenkarnasyonla olur demeye başladım resmen:)... 10 yaşında olup da opera ve konçerto besteleyen hatta eserleri dünyanın en iyi salonlarında seslendirilip sahnelenen mi ararsın, 6 yaşında virtüöz mü ararsın... ne ararsan var dünyada aslında... bana "bu kadarı da mümkün değil" dedirten o kadar çok çocuğa tanık oldum ki... daha doğrusu herkes tanık oluyor ama çoğu kişi pek de üzerinde durmuyor galiba... hadi reenkarnasyonu fantastik bulalım, dileyen inansın... gen diyelim adına... eskilerden taşınan yetenek ve bilgi... sonuçta geçmiş denen şey şu an haricinde yaşanmış ve deneyimlenmiş olan her şeyi kapsadığı için, eskilerden gelen genetik bilgi de doğal olarak sürekli büyüyor ve bu bilgiye son bir kaç yüz yıl içindeki aşamalar da katıldığı için ve üzerinden de bir kaç nesil geçtiği için iyice görünür oldu diyelim... son bir kaç on yıldır doğan çocuklardaki doğum ile gelen tecrübe rönesans sonrasını, sanayi devrimini, caz çağını, dünya savaşlarını, savaşma seviş dönemini ve silikon vadisi dönemini kapsıyor... bir zamanların harika çocuğu mozart mesela bu kadar geniş bir genetik miras ile doğmamıştı... bir kaç nesil sonra doğacak olan çocuklar ise; eğer doğarlarsa sağ salim, genetik devrimi de özümsemiş olarak doğacaklar...

hemen bizden bir yeni nesil caz piyanistini de buraya ekleyeyim... daha önce paylaşmıştım, mutlaka okuyun ve takip edin hakan başarı... her ikisi de caz plaklarını dinleye dinleye bu aşamaya geldiler...

ben bunları zevzeklik olsun diye yazmıyorum! çoğu zaman öyle yaptığım için yine gevezeliğim tuttu zannetmeyin... çok kısa bir süre önce kanıtlanmış olan genetik zenginliğimizi yazıyorum... 80 li yıllardan itibaren doğan yeni nesil boşu boşuna indigo çocuk, kristal çocuk vs diye anılmıyor... çok yakın bir gelecekte, tarih içinde gözümüzde birer dev haline gelen o eski bestecileri, virtüözleri, ressamları, edebiyatçıları ve bilim insanlarını resmen silip geçecek 8-10 yaşında çocuklara tanık olacağız... bundan kesinlikle eminim... 10-15 sene sonra hayatta olursam eğer, bu yazıya bağlantı vereceğim ve bakın ben yazmıştım diyeceğim:))... tabii bloglar da değişecekler, o zamanın şartlarına adapte ederim artık bu yazıları:)...

neyse, eğer okuduysanız, inanmadığınızdan da eminim... ya da ne sallıyor bu herif demiş olabilirsiniz... gerçekleştiğinde ve o hayran olduğunuz dünya devlerini cebinden çıkaran 5 yaşında minikleri izlediğinizde anlarsınız...

hayatımızda hiç tanık olmadığımız ve olma ihtimalimizde çok düşük olan o anlamsız fobilerimizi bir düşünün... nereden geliyorlar? işte onlarla birlikte yetenekler de geliyor... yapılması gereken aslında çok basit; olumsuzlardan kurtulacaksınız ama yeteneklerinizi keşfedip, üzerinde çalışacaksınız... sizden geçti artık tabii ama çocuklarınıza bu açıdan yaklaşın yeter... ileride panik atak hastası olmasınlar ama büyük sanatçılar olsunlar... anladınız?...

joey alexander' a gelelim... aslında hakkında yazacak çok fazla şey yok... dinlenecek çok şey var... saf saf "ne var ne yok dünyada, bi bakayım" diye youtube kurcalarken birden bire çıktı karşıma iki üç sene önce filan... 10 yaşından biraz daha büyüktü... ilk izlediğim videolarını kaldırmış yayından... nedense öyle olur... biraz isim yapılınca ilk videolar hemen silinir!... halbuki bence harikaydılar... neyse yine biraz eski sayılabileceklerden birini silmemiş... yazacak pek bir şey yok, dinlenecek şey çok demiştim ya... eğer şimdiye kadar dinlemediyseniz kendisini, hemen dinleyin... bye bye blackbird...



2003 yılında bali'de doğmuş joey... tam ve asıl adı josiah alexander sila... önce iki sene jakartada yaşamış 10 yaşından sonra da 2014 yılında caz kariyerine başladığı new york a geçmiş... endonezyadan çıkan ve billboard 200 e girebilen ilk ve tek caz müzisyeni joey... 6 yaşında piyano çalmaya başlamış, babasının eski caz plaklarını dinleyerek piyanoda çaldığı için cazcı olmuş... bereket babası caz hastasıymış... thelonious monk'un well, you needn't adlı parçasını dinleyip, aynen çalmış mesela... piyanoya ilk başladığında da çok üst seviyede çalıyormuş... yani pek öyle öğrenme aşaması filan yaşamamış... new york a taşındıktan sonra 2014 yılında wynton marsalis tarafından davet edilmiş jazz at lincoln center da çalmak üzere... daha sonra ilk albümü my favorite things çıkmış piyasaya 2015 yılında 11 yaşındayken... şimdiye kadar bir çok büyük caz festivalinde çaldı joey alexander... montreal caz festivali ve newport gibi... 6 yaşından itibaren dinleyip etkinlendiği ve çalmaya başladığı isimler şöyle; john coltrane, harry connick, bill evans, herbie hancock, clifford brown, miles davis, wynton marsalis, brad mehldau, lee morgan, horace silver...

bir video daha sıkıştırayım araya... sanki 60 yaşında gibi... bereket babası klasik caz dinliyormuş:)...



8 yaşındayken herbie hancock unesco adına jakartaya gitmiş ve joey hancock için piyano çalmış... herbie tabii ki hayran kalmış ve kendisinin çok iyi bir caz piyanisti olacağından emin olduğunu söylemiş... joey'in iyi bir eğitim alabileceği okul bulunmadığı için yaşadığı yerde, sürekli jam session lara katılarak geliştirmiş kendisini ve 2013 yılında ukrayna odesada katıldığı jam festivalinde her yaştan ve bir çok ülkeden müzisyenin bulunduğu yarışmada birinci olmuş... daha sonra amerikanın yolunu tutmuş...

jazz at lincoln center sanat direktörü olan wynton marsalis, joey alexanderın sürekli yayılan ününü duymuş ve youtube videolarını izlemiş (belirteyim, benim bahsettiğim o amatör videolar) izler izlemez onun da gözleri faltaşı gibi açılmış, o da inanmaya başlamış reenkarnasyona:))... wynton ne kadar da benziyor bana!... "kahramanım" diyormuş joey alexander a... sonrasında bir sürü önemli konser ve festival var... neredeyse önemli bütün caz festivalinde çalmış joey, atlıyorum o süreci...

donna lee... charlie parker parçası... mathias heise ile birlikte...



2016 yılında grammy ödüllerine 2 dalda birden aday gösterildi... en iyi enstrümantal caz albümü ve en iyi doğaçlama caz solosu dallarında... 2017 yılında da en iyi doğaçlama caz solosu dalında aday gösterildi... 13 yaşında oluyor bunlar:)...

2016 yılında countdown, 2017 yılında ise joey.monk.live! albümleri çıktı piyasaya... üçüncü stüdyo çalışması olan eclipse ise geçtiğimiz yıl yaşanan güneş tutulmasının ilk gününde kaydedilmeye başlandı ve üç günde kayıt tamamlandı... albüm çıktı yada çıkmak üzere...

15 yaşında şu anda joey alexander ve ömrüne sığdırdıklarının önemli kısımlarını yazdım ben sadece... yoğun bir çalışma programıyla yoluna devam ediyor... iki buçuk yılda 3 albüm ve 3 kere grammy adaylığı... kalbur üstü festivaller ve konserler... izlemedim ama muhtemelen sayısız tv programı, jam sessionlar vs vs vs... 35-45 yaşlarında yaşanması gerekenleri çoktan yaşamış... ben kendi adıma söyleyeyim, hiç de hoş bir yaşam değil!... dalga geçmiyorum... benim başıma gelmesini kesinlikle istemezdim... biraz daha incelersem ve yazarsam, resmen acımaya başlayacağım haline... kendisi daha bir çocuk... ailesi yada çevresi hiç mi düşünmüyor? ne yapacak joey gençliğinde ve ilerleyen yıllarda!... 80 albüm çıkarsa, 30 grammy alsa artık bir anlamı mı var?... dünyayı bir kez daha keşfedecek hali yok ya!... ve samimiyetle bir şey yazayım mı?... 10 yaşındayken çok daha iyi idi!... buraya yazıyorum: hayatının geri kalanında, şu ana kadar yaşadıklarının ötesinde bir şey yaşamayacak maalesef... burayı okuyacak olan gençler bunları da kendi adlarına bir düşünsünler derim... ve eğer varsa (var!) o gençlerin başarı peşinde koşan aileleri de iyice okusunlar... bizden gençler hakkında yazarken bunları yazamıyorum, hiç olmazsa buraya yazayım, belki faydalı olur... bana resmen malum çevreler joey alexander'ı tüketmek üzere kullanıyorlar gibi geldi ya neyse artık...

en iyi doğaçlama caz solosu dalında grammy'ye aday gösterildiği giant steps ile bitireyim... yani dev adımlar mı oluyor türkçesi?... kendi adımlarını çalmış zannedersem...

Yorumlar

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar