rüzgara karşı yürüyen adam

rüzgara karşı yürüyen adam nazım hikmet
nazım hikmet oluyor bu rüzgara karşı yürüyen adam... sedef erçetin atala nın viyolonseli eşliğinde, metin belgin in sesinden bir nazım hikmet şiirleri lp si... lp deyince anlamayan olma ihtimali var çünkü uzun bir aradan sonra yeniden piyasaya çıkan plak hakkında özellikle benim ulaşmayı hedeflediğim genç kesim bilgi noksanlığı yaşıyor olabilir ve bu durum normaldir çünkü yeryüzünde ortadan kalkıp, yıllar sonra yeniden canlanabilen başka bir şeyi de ben bilmiyorum... long play in kısaltılmışı oluyor bu lp... türkçesi uzun çalar... 33 devirlik plaktır lp... ortalama 8-10 parçalıktır... 45 lik plaklarda ise 2 parça bulunur... uzunca süre ortadan kaybolup, yeniden canlanması ise sadece nostalji yaşamak ve yaşatmak değildir... üstüne çıkan o kadar teknolojiye rağmen, ilgilisi ve meraklısı iyi bilir ki, en kaliteli sesi de keyfi de bu plak denen ihtiyar verir:)...

metin belgin ve sedef erçetin atala
ünlü oyuncu, senarist ve yönetmen metin belgin, alıyor yanına viyolonsel ustası sedef erçetin atalayı ve aşağıdaki nazım hikmet şiirlerini seslendiriyor nazım hikmetin 115. yaşı şerefine... şiirlerin güzelliğine viyolonsel (çello) doğaçlamalarının güzelliği de eşlik edince, tadından yenmez bir albüm çıkıyor ortaya doğal olarak...

ön yüz: salkım söğüt, bahri hazer, güneşi içenlerin türküsü, kerem gibi, yaşamaya dair, dünyanın en tuhaf mahluku, ceviz ağacı, ellerinize ve yalana dair hep birlikte okuyalım diye...

arka yüz: tahirle zühre meselesi, saat 21-22 şiirleri, karıma mektup, bugün pazar, meşgale, yine sana dair, sıcaklarda, yumdum gözlerimi, hasret, şehir akşam ve sen, masalların masalı...


albüm 13 ekim 2017 tarihinde çıktı... yapımcılığını rainbow45 üstlenmiş... benim bu sayfada bahsettiğim albümlerin neredeyse tamamı rainbow45 e ait... kaliteden asla taviz vermiyorlar, yeri gelmişken belirteyim...

albümü aşağıdaki bağlantıdan hemen satın alın...

rüzgara karşı yürüyen adam - rainbow45

hemen şimdi satın alın çünkü sadece 1000 adet basılmış... hem sınırlı hem de numaralı... 180 g plak...

nazım hikmetin kendi sesinden 1930 yılında basılan taş plaklar bugün sadece koleksiyonerlerde mevcut... fransada da plak basılmış 1959 yılında... başka isimlerce okunan plakları da mevcut tabii... oldukça uzun bir aradan sonra nazım şiirlerinin seslendirilip plağa basılmış olması oldukça önemli...

albümün yapımında nilüfer belediyesinin katkıları büyükmüş... kayıt ve mix çalışmaları melodika stüdyosunda gerçekleştirilmiş... albümde nazım hikmetin gün yüzüne çıkmamış fotoğrafları da var ve bu fotoğraflar nazım hikmet kültür ve sanat vakfından temin edilirken, şiirler yapı kredi yayınlarından sağlanmış...

yapı kredi telif hakkı aldı mı acaba... çok merak ediyorum... dünyaya mal olmuş, uzunca bir süredir yaşamayan edebiyatçı ve sanatçıların eserlerine telif hakkı uygulanmasına çok gıcığım... biliyor musunuz? ben bu sayfada nazım hikmet şiiri paylaşamam!... bir kere paylaştım, enselendim!... neyse, ben bu telif hakkı konusunda ilk fırsatta bir şeyler yazacağım ama bir türlü yazamadım... konu telif hakkı olunca, karşı çıkan bir yazı yazmak için cümleleri çok iyi seçmek ve çok iyi dert anlatmak gerekiyor çünkü...

rainbow45 in kadıköydeki merkezinde bugün bir kaç saat önce albümün imza günü gerçekleşti...

sedef erçetin atala ve metin belgin imza gününde (rainbow45, 21 ekim 2017)
albümden paylaşım yapamadım... daha doğrusu eser sahiplerince paylaşılmış minik de olsa bir video yada ses kaydı şimdilik yok... çatladım yani paylaşamadım ya:))... daha imza günü bir kaç saat önce yapılmış albümü nasıl paylaşayım kendileri paylaşmadıkça... ben daha dün haberdar oldum bu albümden ve henüz alamadım... ama albüm ile ilgili bütün isimler; metin belginden, sedef erçetin atalaya, rainbow45 den albüm içeriğini sağlayan kurumlara kadar, albümle ilgili her şey, resmen bu albüme kefil oluyorlar...

albümle ilgili bir video paylaşıldı rainbow45 records tarafından... karşıma çıkar çıkmaz unutmadan paylaşayım dedim... salkım söğüt...




tabii bu blog müzik bloğu ve bilindiği üzere ben atmasyon manyağıyım... atmasyon, doğaçlama oluyor bu arada, ben atmasyon derim... albümde anladığım kadarıyla şiirler okunurken, arka planda harika doğaçlamalar var... sadece bu viyolonsel yani diğer adıyla çello doğaçlamaları bile bu albümün satın alınıp, arşive konması için çok önemli bir sebep... ve yukarıda albüme kefil isimleri sayarken nasıl oldu da albümün her şeyi olan dünya ve insanlık şairi nazım ustayı unuttum!... sedef erçetin atala ve metin belginin hoş karşılayacaklarından emniim, bu albümün en hoş ve önemli yanı, tabii ki nazım şiirlerinin seslendirilmesi...

sedef erçetin ataladan harika bir viyolonsel doğaçlama ile bitireyim... dinlerken üstüne bir nazım şiirini de kendiniz okuyun artık...



Yorumlar

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar